Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Kasım, 2008 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Alkolün vücüda etkileri nelerdir ?

ALKOLÜN VÜCUDA ETKİLERİ Merkezi sinir sistemini baskılayan etil alkol sizi gevşetir ve beyindeki kontrol merkezlerini de baskıladığı için kendinizi kontrol etme yeteneğiniz azalır. Ne kadar çok içerseniz o kadar sakinleşirsiniz. Fazla alkol alırsanız konuşmanız ve kaslarınız arasındaki bütünlük bozulabilir. Aşırı miktarda alınan alkol uykuya ve bazı durumlarda beyindeki yaşamsal merkezleri ileri derecede baskılayarak, yaşamı tehdit eden bir komaya neden olabilir. Alkolün büyük bölümü ince bağırsaktan emilse de ağız, yemek borusu ve midede de az miktarda emilebilir. İnce bağırsaktan emilen alkol miktarı çeşitli faktörlere bağlıdır. Eğer mideniz boşsa alkolün büyük bir bölümü hızla emilerek kana geçer. Mide ve ince bağırsakta, özellikle büyük parçalı ve yağlı besinlerin bulunması mideden boşalmasını ve böylece alkolün emilmesini yavaşlatır. Alkol kana geçtiğinde hızla bütün vücuda dağılarak, hücre içi de dâhil su bulunan her yere taşınır. Alkolün zehirleyici etkisinden bu dağılım...

Alkolün zararları nelerdir ?

Alkolün Zararları Beyin ve sinir hücrelerinin zarlarını zehirler veya uyuşturarak kullanılmaz hale getirir. Aşırı alkol geçici hafıza kaybına neden olur Alkol göze giden görme sinirlerinde tesir eder. Sulanma ve görme bozukluklarına neden olur. Neticede ameliyat kaçınılmaz olur. Körlüğe neden olabilir. Midenin iç yüzeyini kaplayan tabakayı tahriş eder ve buna bağlı olarak gastrit’e yol açar. Mide zarında yırtıkları oluşur. Mide ve yemek borusunda iç kanamalar meydana gelir. Kusma gözlemlenir. Kalp kasına zarar verir ve buna bağlı olarak kalp hastalıklarına yol açar. Kalp atışlarında düzensizlik meydana gelir. Kalp yetmezliğine neden olabilir. Erkeklerde sertleşme olmamasına neden olabilir. Kadınlarda ise adet bozukluğuna sebep olabilir. Anne karnındaki bebeğin gelişimini olumsuz etkiler. Damar kireçlenmesine yol açar. Terleme ve kanın akışını hızlandırır. Kanı sulandırır. Yaralanmalarda, yaralı bölgenin geç iyileşmesine neden olur. Tepki refleksleri azalır, beynin düşünme ve karar ve...

Düşünce Şuçu

Adam her gün papağanını camın önüne bırakır ise öyle gidermiş. Papağan da akşama kadar yoldan geçenleri izler, söylediklerini dinlermiş. Bir gün gene papağan camın kenarında dururken aşağıda eylem yapan solcu gençler ' Tek Yol Devrim' diye bağırıyorlarmış.. Ertesi gün sağcı gençler eylem yaparken Papağan ' Tek Yol Devrim' diye bağırmaya başlamış. Sağcılar da evi taslamışlar... yakıp yıkmışlar. Adam eve dönünce çok sasırmış ve olanları komsulardan öğrenmiş. Papağana ayni şeyi bir daha yapmamasını söylemiş. Bir sonraki gün solcular eylem yaparken papağan sağcılardan duyduğu 'Milliyetçi Hareket Engellenemez' sloganını söylemeye başlamış... Bu sefer solcular evi taslamışlar. Adam eve döndüğü zaman bu sefer dayanamamış, papağanı kümese atmış. Kümeste Tavuklar: Ne oldu lan art iz? Bütün gün öyle orda camda durup etrafa bakmayı biliyordun. Papağan: Hadi oradan tavuklar, ben sizin gibi fuhuştan yatmıyorum. Düşünce sucundan yatıyorum. İnternet alıntısı

Sigaranın yararları nelerdir ? :):)

SİGARANIN YARARLARI (MUTLAKA OKUYUNÖNEMLİ BİR YAZI) Sigaranın yararları şunlardır; Sigara içen yaşlanmaz çünkü genç yaşta ölür. Sigara içene sinek yaklaşmaz çünkü nikotin ve kokudan rahatsız olur. Sigara içeni köpek ısırmaz çünkü bastonla dolaşır. Sigara içenin evine hırsız girmez çünkü sabaha kadar öksürür. Sigara içen bonkördür çünkü zehri ve dumanı herkese ikram etmekten kaçınmaz. ŞUNU SİZE SÖYLÜYORUM. SİGARA İÇENLER SİZİN YÜZÜNÜZDEN OKULLARDAKİ KIZ ÇOCUKLARININ %9U SİGARA İÇMİYOR. ERKEK ÇOCUKLARININ İSE %4 Ü SİGARA İÇMİYOR. NEDENİ SİZSİNİZ? BELKİ ŞU YUKARIDA YAZDIĞIM. BİR SİTEDEN ALINTI OLABİLİR. AMA BU SÖZLERİ KENDİM YAZIYORUM. ARAŞTIRMAM SONUCU DÜNYANIN %96 SI SİGARA İÇMEKTETİR. NEDEN SİZİN YÜZÜNÜZDEN HEY SİGARA YAPIMCILARI OKUYUNUZ. LÜTFEN BİZ ÇOCUKLARI NİÇİN ÖLDÜRMEK İSTİYOSUNUZ? SÖYLERMİSİNİZ BİZİM NE SUÇUMUZ VARDI Kİ; BİZİ PASİF İÇİCİ YAPIYORSUNUZ? CEVAP İSTİYORUM. BİDE ÖVÜNÜYOSUNUZ. KENDİNİZLE YAZI UZUN DİYE OKUMAMAZLIKTAN GELMEYİN. ÖNEMLİ BİR YAZI BU BİRTEK BENİM DEĞİLİ...

Sigara içinde neler vardır ?

İnternet alıntısı

Pasif içicilik nedir?

Arkadaşların sigaraya alıştırma riski göz önüne alınırsa, sigara içen 14 yaşındaki genç tüberkülozlu (verem) hastası kadar bullaşıcıdır. (1994 sigara kongresinde verilen mesaj.) PASİF İÇİCİLİK Sigara dumanının zararları saymakla bitmez ve sadece sigara içenler için değil içmeyenler için de çok zararlıdır. Sigara, puro ya da pipo içen bir kişinin yanında duran kişi hem yanan tütününün hem de sigara içen kişinin dışarı verdiği dumanı solur ve oldukça büyük bir zarar görür. Her yıl binlerce pasif içici, sigara dumanın verdiği zararlardan dolayı hastalanarak, hayatını kaybetmektedir. Zehirli Duman Pasif içiciler, sigara içen kişilerin yanında durarak 3.700 çeşit kimyasal gazdan zarar görmektedirler. Bunların büyük bir kısmı zehirlidir, geriye kalan kısmı da kanserojen benzopyrene ve formaldehyde gazlarıdır. Sigara dumanına ne kadar çok maruz kalırsanız, kalp krizi geçirme ve akciğer kanseri olma riskiniz o oranda artar. Risk Altındaki Bebekler ve Çocuklar Ne yazık ki, çocuklar için risk ç...

Öğretmenler Günü

Bütün eğitim ve öğretim camiasının öğretmenler günü kutlu ve mutlu olsun. Bu vesileyle öğretmen ve öğrencilerimize başarılı güler dilerim. Mehmet CANKURT

Aşçılık Okulu

Ne işnaatmış ama

Yeterince yaşlanmış olan marangoz artık emekli olmaya hazırdı, artık ayrılmak ve karısıyla birlikte, kendisine daha çok zaman ayıracağı bir hayat sürmek istiyordu, bu düşüncelerini patronunda açtı. Maaşının eksikliğini belki hissedecekti ama emekli olmaya da ihtiyacı vardı. İdare edebilirlerdi. Müteahhit, böyle iyi bir çalışanının işten ayrılmasına üzülmüştü, ondan işi bırakmadan evvel tek bir ev daha yapmasını rica etti. Marangoz bunu kabul etti, fakat bir müddet sonra çok ta istekli olmadığı açıkça fark edilmeye başladı. Kalitesiz malzemeler kullanarak gelişigüzel bir iş çıkardı. Böylesi iyi bir kariyerin bu şekilde noktalanması üzüntü vericiydi doğrusu. Marangoz işini bitirdiğinde, patron geldi, evi gezip gördü, anahtarları marangoza uzattı ve "Al burası senin evin, bu benim sana hediyem," dedi. Marangoz çok şaşırmıştı! Şaşırmak ne kelime şoke olmuştu! Ne yazık! Eğer kendi evi olacağını bilseydi, her şeyi bambaşka yapardı. Bizim içinde bu böyledir. Bizde günden ...

Yanlış olan nedir çocuk ...

UTANDIM ÇOCUK!!!! Beni anlatan bir film yapmışsın çocuk. Kızgınım, utanç içindeyim. Sana değildir kızgınlığım. Filmdeki Mustafa’dan da utanmış değilim. Başaramamışım. Bundandır utancım. Komutam altında bu vatan için kanını akıtan Mehmetlerden utandım. Özgürlük demiştim çocuk, benim karakterimdir. İlim demiştim çocuk, tek yol göstericidir. Karanlıktan korkardı demişsin benim için. Korkardım evet. Bu ulusu boğmak zere olan karanlıktan korktum. Ama insaf be çocuk, korkup da kaçmadım ya. Söküp atmadım mı o karanlığı bu ülkenin üzerinden? Diktatör demişsin bir de. Hiç okumadın mı çocuk? Nerede benim nesilleri emanet ettiğim öğretmenler? Anlatmadılar mı sana? Başkomutan olarak cepheden cepheye koşarken, ülkede hala padişahlık rejimi varken ve bütün kararları tek başıma verebilecekken neden bir meclis kurdum ben çocuk? Böyle diktatör olur mu? Ah be çocuğum. Neden, nasıl düşman ettiler seni bana? Baktım aşktan, sevgiden, aileden bahseden güzel şeyler yazmışsın bugüne kadar. Belli iyi bir ins...

Beyin Kanaması nasıl oluyor ?

Mangal yaparken aniden Sinem'in ayağı takıldı ve düştü. Hemen Ambulans'a haber vermek istedilerse de Sinem buna karşı çıktı – kendisini iyi hissettiğini ve düşmesine sebep olarak da ayakkabılarının yeni olduğunu gösterdi. Biraz titrek ve solgun göründüğünden, arkadaşları üstünü başını temizlemeye yardımcı oldular ve önüne dolu bir tabak koydular, çünkü elindeki tabağı düşürmüştü. Sinem aksama kadar diğerleriyle birlikte eğlenmeye devam etti. Esi aksam olduğunda hepimizi arayıp Sinem'in hastaneye kaldırıldığını haber verdi. Aksam saat 23.00’te Sinem vefat etmiş. Meğer Mangal yaparken Beyin Kanaması geçirmiş. - Eğer herhangi biri bunun bir Beyin kanaması olduğunu anlasaydı Sinem bugün hayatta olurdu. Lütfen ekteki yazıyı dikkatle okuyunuz: Bir Nöroloji Uzmanı söyle der: Önemli olan Beyin kanaması teşhisini koymak ve 3 saat içerisinde bunu tedavi ettirmek ki bu hiç de kolay değil. Beyin kanaması olduğunu anlamak için aşağıdaki dört adimi uygulamak gerekir: Beyin kan...

BİR KADIN NASIL MUTLU EDİLİR?

Çok zor değil (!) BİR ERKEK, BİR KADINI MUTLU ETMEK İÇİN YALNIZCA ŞUNLAR OLMAK ZORUNDADIR 1. Bir dost 2. Bir yoldaş 3. Bir aşık 4. Bir ağabey, 5. Bir baba 6. Bir usta 7. Bir aşçı 8. Bir elektrikçi 9. Bir marangoz 10. Bir muslukçu 11. Bir tamirci 12. Bir dekoratör 13. Bir stilist 14. Bir seksolog 15. Bir jinekolog 16. Bir psikolog 17. Bir haşere yok edici 18. Bir psikatrist 19. Bir şifacı 20. İyi bir dilenci 21. Bir organizatör 22. İyi bir baba 23. Çok temiz 24. Sempatik 25. Atletik 26. Sıcak 27. Kibar 28. Nazik 29. Zeki 30. Komik 31. Yaratıcı 32. Şefkatli 33. Güçlü 34. Anlayışlı 35. Hoşgörülü 36. Sağduyulu 37. Hırslı 38. Yetenekli 39. Cesur 40. Kararlı 41. Doğru 42. Güvenilir 43. Tutkulu TABİ ŞUNLARI DA UNUTMADAN... 44. Ona düzenli olarak iltifat etmek 45. Alışverişi sevmek 46. Dürüst olmak 47. Çok zengin olmak 48. Onu strese sokmamak 49. Başka kızlara bakmamak VE AYNI ZAMANDA ŞUNLARI DA YAPMALIDIR 50. Kendinden çok ona odaklanmak 51. Ona özellikle kendisi için çok fazla zaman ayı...

10 Kasım Anısı

10 Kasım günü herkese güne saat 09:05 te Atam(Mustafa Kemal'in) anısına hürmeten Saygı durusuyla başlar. Akşam Atam'ın biz(Türkler Gençlerine ) armağan ettiğin kutsal ülkemiz Türkiyede hemen hemen her ilinde mevlütler okunur. Mehmet CANKURT SEVGİLİ ÖNDERİMİZ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'Ü SAYGIYLA, MİNNETLE, ÖZLEMLE ANIYORUZ. O'nu yalnızca bir kişi olarak değerlendirmek çok eksik olur , O: yüzyıllarca ULUS bilinci olmadan ezik yaşamış bir toplumun baş eğmezliğinin simgesi, birikiminin tarihi yönelişidir. ATATÜRKÇÜLÜK: BAĞIMSIZLIKTIR, ÖZGÜRLÜKTÜR, TOPLUMSAL YAŞAM KALİTESİNİN YÜKSELMESİDİR, ULUSAL DEVLETTİR, LAİKLİKTİR , ULUSAL İRADEDEN BAŞKA BİR GÜCÜ REDDETMEDİR, ANTİEMPERYALİZMDİR, EZİLEN ULUSLARA KURTULABİLECEKLERİNİN ÖRNEĞİDİR, Emperyalist güçler ve yerli işbirlikçilerine, numaracı cumhuriyetçilere karşı DİRENCİMİZ, REHBERİMİZİR... Kaynak: eylül1965/netlog.com

Spam Mesaj Nedir ?

Sürekli aldığımız "bu mesajı bilmem kaç kişiye yollarsanız,”. X kurulusu mesaj başına x dolar verecek" veya "size gelen bu mesajı en az 15 kişiye göndermezseniz başınız dertten kurtulmayacak´´, "bu sitede Atatürk´e hakaretler edilmektedir, 20.000 kişi birikince kapatılacaktır" türünden e-postaların gerçekle hiçbir ilgisi yoktur ve SPAM olarak adlandırılır. SPAM kapsamındaki diğer tip e-postalar, bir takim ürün satış ilanları, zincir mektuplar, ne idügü belirsiz virüs uyarıları, dünya bilmem kimler birliği olarak zavallı Afgan kadınlarına veya bilmem kim kurulusunun dünyayı zehirlediğine vs. yönelik imza kampanyaları, bilmem ne adresinden alınacak program ile surf yaparken para kazanacağımızı anlatan postalar, Microsoft´un yeni programlarına koyduğu bir kodla bütün e-postaları izlemesi, sinemada iğne ile AIDS kapanlar veya böbrekleri çalınanlarla ilgili hikayeler, zavallı hasta bir çocuğun (hep ayni senaryo kullanılır). Gönderdiği e-postanın her atılışı...

Sedef Çiçeğim

Mahkeme salonunda, seksenlerinde ki yaşlı çiftin durumu içler acısıydı. Adam inatçı bakışlarla suskun, ninenin ağlamaktan iyice çukurlaşmış gözleri ve keskin çizgileriyle bıkkın bakışları, süzüyordu etrafını... Ve hâkimin tokmak sesiyle sustu uğultu ve tok sesiyle sözü yaşlı kadına verdi, hâkim... ”Anlat teyze neden boşanmak istiyorsun?” Yaşlı kadın derin bir nefes çektikten sonra, kısılmış sesiyle konuşmaya başladı. - Bu herif yetti gayri, 50 yıldır bezdirdi hayattan... Sonra uzunca bir sessizlik hâkim oldu mahkeme salonunda... Sessizlik bu tür haberleri her gün manşet yapan gazetecilerden birinin flaşıyla bozuldu. Kim bilir nasıl bir manşet atacaklardı, yaşanmış 50 yılın ardından. Davayı çok sayıda gazeteci izliyordu. Kadın neler diyecekti. Herkes onu dinliyordu. Yaşlı kadının gözleri doldu ve devam etti. Bizim bir sedef çiçeği vardı, çok sevdiğim... O bilmez... 50 yıl önceydi. O çiçeği bana verdiği çiçeklerin arasından kopardığım bir yaprakla tohumlamıştım. Öyle büyüttüm. Ya...